Okur Akademi Yayınlanan Kitaplar

Süleyman Turan - Dinlerde Aile / Teoloji
15 Aralık Çarşamba 2021, 444 sayfa

Bu noktada insan hayatında çok önemli fonksiyonu olan bir diğer kurum olan dinlerin aileye ilişkin öğretilerinin ve farklı din mensuplarının bakış açılarının doğru olarak ortaya konulması daha da önem arz eder hâle gelmektedir. Dinlerin aile konusundaki öğretilerinin ve mensuplarının bakış açılarının deskriptif ve analitik yöntemler kullanılarak ortaya konulmasıyla hazırlanan bu kitap söz konusu amaca matuftur. Kitapta Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam, Hinduizm, Budizm, Sihizm, Caynizm, Konfüçyanizm (Ruizm), Taoizm (Daoizm), Şintoizm, Zerdüştîlik (Mecusilik) ve Geleneksel Türk Dini ile Yeni Dini Hareketlerin aile konusundaki öğreti ve yaklaşımları konu edilmektedir.



340,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Prof. Dr. İhsan Arslan Kitap Seti (10 Kitap Takım) / Teoloji
25 Ağustos Çarşamba 2021, 4.044 sayfa

Muktedir Billah Döneminde Abbasiler (442 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Hz. Peygamber’I Doğru Anlamak - I (316 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Hz. Peygamber’I Doğru Anlamak - II (474 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Hz. Peygamber’I Doğru Anlamak – III (392 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Siyer İlminin Doğuşu ve Temel Kaynakları (384 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)



1970,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Siyer İlminin Doğuşu Ve Temel Kaynakları /
06 Eylül Pazartesi 2021, 384 sayfa

Sahâbî neslinden sonra gelen Tâbiî nesli de aynı kararlılık içerisinde onun rol-model hayatını konu edinen pek çok eser yazarak âdeta Siyer ilminin kurucuları olarak kabul edilmişlerdir. Siyer malzemesi hadis faaliyetleri içerisinde kayda geçirilmiş, İbn İshâk ile birlikte müstakil eserler ortaya çıkmaya başlamıştır. Hicrî on birinci asra kadar kaleme alınan eserler, Siyer konusunda yazılacak eserlere ve yapılacak araştırmalara kaynaklık edebilecek özelliklere sahiptir. Bu sebeple ilmî ve akademik araştırmalarda Siyer ilminin temel kaynakları hassasiyetle dikkate alınmalı ve âdeta tonlarca toprak içerisinde bulunan altını çıkarabilmek için gösterilen titiz bir çalışma edasıyla doğru bilgiye ulaşılmalıdır. Bu bağlamda ilim adamı olaylara bir yargıç, bir heykeltıraş, bir ressam ve bir senarist mantığıyla yaklaşarak hâdiselere şekil vermeye ve yargıda bulunmaya çalışmamalı, kendisine yansıyan ve görünen olayları bir fotoğrafçı ve bir kameraman duyarlılığı ile olup-biteni olduğu gibi kareye almalıdır. İlmî ve akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, Siyer ilminin gelişimine katkı sağlayan müelliflerin ve eserlerinin daha iyi anlaşılmasını amaçlamaktadır.




220,00 TL (KDV muafiyetli)
Gülenay Pınarbaşı - Spiritüel Ağ /
01 Şubat Pazartesi 2021, 256 sayfa

Diğer yandan astroloji bugün, mistisizm ögeleri içinde bir tüketim metası gibi görünmektedir. Bireylerin manevi arayışına cevap olma iddiasını taşıyan astroloji ile tüketimin nesnesi olan astroloji arasında çelişkili bir bağ mevcuttur. Kitle iletişim araçları ve dijital mecralar bu çelişkili bağın gözlemlenebildiği önemli alanlardır. Bu çalışmanın konusu, kadim bir uygulama ve inanış olarak astrolojinin, kültür endüstrisi kuramı bağlamında paylaşımlar üzerinden tespit edilip incelenmesi ve değerlendirilmesidir.


216,00 TL (KDV muafiyetli)
Bayram Ali Naziroğlu - Derdimiz İlahiyat /
14 Ekim Çarşamba 2020, 272 sayfa

İlahiyata dair içeriden ya da dışarıdan getirilen yapıcı/yıkıcı eleştiriler ve oluşan doğal/suni algılar, çoğu zaman yüzeyselliğe yenik düşmekte; ara ara ortaya konulan dönüşüm çabaları, ne yazık ki istenilen sonucu vermemektedir. Herkesin ilahiyatı her açıdan konuştuğu bir konjonktürde elinizdeki bu eser, ilahiyatı anlamak için ilahiyatın akademisyenlerine kulak vermekte ve onların gözünden geçmişe, şimdiye ve geleceğe yönelik kritik bir perspektif oluşturmayı amaç edinmektedir.


180,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - Yeni Dini Hareketler Ansiklopedisi / Teoloji
25 Eylül Cuma 2020, 626 sayfa

Ülkemizde de örneklerine ve uzantılarına rastlanan bu tür gruplar, hedef kitlelerinin dini ve kültürel yapıları içerisinde kabul görebilmek adına zaman zaman itikadi yönlerini arka plana iterek insan potansiyelini geliştirme, bilinç düzeyini yükseltme, sağlıklı yaşamı destekleme gibi vurgularla taraftar toplamaya çalışabilmektedir. Öte yandan bu tür gruplardan bazıları dini ve manevi unsurları birer kamuflaj olarak kullanarak temelde siyasi ya da ekonomik çıkarlar peşinde koşabilmektedir. Dolayısıyla bu hareketlerin etkisi, kendilerine dahil olan insan sayısının çok daha ötesine uzanmaktadır.
Büyük çoğunluğu Dinler Tarihi anabilim dalından olmak üzere Din Sosyolojisi ve Din Psikolojisi gibi çeşitli alanlardan toplam 100 akademisyen ve araştırmacının katkılarıyla hazırlanan bu kitapta gerek inanç ve uygulamaları gerekse faaliyetleri nedeniyle kaynaklarda yer bulan ve adından söz ettiren toplam 242 hareket; kısa tarihçesinden kutsal metinleri, inanç esaslarını, ritüelleri, festivalleri, üye sayısı ve varsa sembollerine varıncaya kadar bilgiye dayalı olarak tanıtılmaktadır. Dolayısıyla bu kitap, Dinler Tarihi, Mezhepler Tarihi, Sosyoloji, Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi vb. alanlarda çalışma yapan ve dünyanın giderek çeşitlenen dini panoramasını anlama çabası içerisinde olan akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin yanı sıra yeni dini hareketler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen herkes için önemli bir başvuru kaynağı niteliğindedir.



455,00 TL (KDV muafiyetli)
Salih Sabri Yavuz - İslâm Düşüncesinde Nübüvvet /
28 Eylül Pazartesi 2020, 224 sayfa

Toplumsal ahlâkî değerlerin oluşması ve düzenlenmesinden, insanların ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar aklın tek başına karar verip oluşturmada yetkin olmadığı hususlar, peygamberler ve onların mesajları sayesinde gerçekleşmiştir. Kurân’ın tespitine göre Allah, tarih içerisinde, ulü’l-azm adı verilen birtakım peygamberler göndererek tarihin akışını değiştirmiştir. Bu anlamıyla onlar, insanlığa, kurtuluşlarını gösteren işâret levhaları olmuş, gerçek kurtuluşun pratiğini göstermişlerdir.



142,00 TL (KDV muafiyetli)
Necdet Şengün - Aydın Karacasulu Bir Uşşâkî Yemez-Zâde Süleyman Rüşdî / Osmanlı Kaynak Metinler
28 Eylül Pazartesi 2020, 272 sayfa

Bazen bir sarmaşık tohumu, tıpkı gönle düşen aşk tohumu gibi, bir bahçeye düşer. Aşkın vücûdu ele geçirişi gibi, sarmaşık da bahçeyi tümden sarar, sarmalar. Artık sarmaşığın sardığı bahçede görülen tek varlık sarmaşıktır. Sarmaşık bahçede aşk istilâsı gerçekleştirmiş, bahçedeki tüm varlıkları esareti altına almıştır. Sanıyorum bu manzara Uşşâkîliğin de remzidir. Zira tasavvufta da her aşk yolcusu bir sevgilinin cezbesine tutulmuş, varlığını ona adamıştır. Pîr-i tarîkat Hasan Hüsammeddîn Uşşâkî’nin Uşak ilinde ikameti nedeniyle bu ismi almış olmasından öte, Uşşâkîlikte her mürîd (sâlik) mürşidini aşk ile sevmek durumundandır. Her mürşid kendisinden öncekilere aşk ile bağlanmıştır. En tepede bulunan pîr-i tarîkat ise Allâh ve rasûlüne cân u gönülden bağlı sâdık bir aşıktır. Böylece aşk silsilesi ortaya çıkmıştır. İşte bu yüzden tarîkatın adı Uşşâkîlik olmuştur. Uşşâkîlik âşıklık yoludur. Kendini sevgilide yok etme yoludur. Kesretten kurtulup aşkın vahdetine erme yoludur. İşte bu yüzdendir ki, zaten duygusal bir karaktere sahip olan, gönül ehli Anadolu insanın manevî dünyasına hitap etmiş, pek çoğu sadık birer âşık olarak Uşşâkîlik yoluna girivermiştir. Bu yolda nice yol erleri, aşkın yolunu çizmiş, Uşşâkîliğe yön vermişlerdir.  
Biz de elinizdeki bu kitapta aşkı terennüm eden bir Hak dostunun, Karacasulu Yemez-zâde Süleyman Rüşdî’nin hayatını, eserlerini ve şahsiyetini, kendi eserlerini merkeze alarak ortaya koymaya çalıştık. Onun şiirlerini topladığı Dîvân’ı ve mesnevî tarzında kaleme aldığı Tercüme-i Kitâb-ı Pend-i Attâr’ı biliniyordu. Ancak bu iki eserinden başka irili ufaklı daha birçok eseri bulunmakta idi. Hatta bu eserleri bir mecmûada toplanmıştı. Fakat daha önceki çalışmalarda bu eserlerinden bahsedilmemişti. Biz bu çalışmada; hem bu eserleri ortaya koyarak okuyucunun istifadesine sunmayı hem de eserleri üzerinden bir şahsiyet analizi yapmayı hedefledik. Bu bağlamda çalışmamızın üçüncü kısmını oluşturan ve eserleri transkripsiyonlu olarak Latin alfabesine aktardığımız bölüme Mecmûa-i Rüşdî adını verdik. Eser böyle bir başlık taşımasa da, gelenekte bu tür eserlerin mecmûa olarak isimlendirilmesinden dolayı böyle bir yola gittik. Böylece aşk yolcularına, bu zorlu yolculukta, bir bardak soğuk su ikram ettik. Kabul buyrula efendim.



238,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Hz. Peygamber’in Hoşgörüsü /
28 Eylül Pazartesi 2020, 256 sayfa

İslâm Peygamberi’nin benimsediği hoşgörü stratejisi, farklı inanç ve kültür yapılarını bünyesinde barındıran kozmopolit Medine toplumunda ortaya çıkan sorunları çözme konusunda önemli bir etkiye sahip olmuştur. Toplumsal barışın, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin sağlanabilmesi, irşâd ve tebliğ faaliyetlerinin başarıyla yürütülebilmesi ve İslâm’ın en iyi şekilde temsil edilebilmesi için temel ilke ve prensiplerden tâviz vermemek şartıyla hoşgörülü davranmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Hoşgörülü davranmak, yenilgiyi kabûllenmek ve bâtıl karşısında hakkı söylememek şeklinde algılanmamalıdır. Aksine o, İslâm’ın güzelliğini ortaya koymak için sergilenmesi gereken bir tavırdır. Allah Resûlü’nün, Hıristiyan, Yahudi, müşrik ve münâfıklara bile gösterdiği hoşgörüyü, İslâm Peygamberi’ni model kabûl eden Müslümanların, farklı düşünce, kültür ve yapıda olan diğer kardeşlerinden hiç esirgememesi gerekmektedir. İlmî ve akademik bir üslûpla kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber’in hoşgörülü yaklaşımlarının örnek alınmasını amaçlamaktadır.



167,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Vahiy ve Akıl Işığında Hz. Peygamberin Hayatı /
25 Eylül Cuma 2020, 688 sayfa

O, yaşadığı toplumu karanlıktan aydınlığa çıkartmak amacıyla gözünü budaktan esirgememiş, her türlü baskıya ve zulme rağmen çıktığı bu kutlu yolculukta bir adım bile geri atmayarak başarıya ulaşmıştır. Onun hayatının, örnek alınmasına engel olan aşırı yüceltmeci söylemlerden, hurâfelerden, menkıbevî, mûcizevî ve efsânevî anlatılardan arındırılması gerekmektedir. Zîra Kur’ân-ı Kerîm, Müslümanlara onu model olarak almalarını öğütlemektedir. Bu sebeple onun hayatı, örnek alınıp dersler çıkartılabilecek formatta sunulmalıdır. Yaşadığı dönemin örf ve âdetlerinin din hâline getirilerek anlatılması, onun mesajının geniş kitlelere ulaşmasına engel teşkil edecektir. Onun getirdiği değerlerin, evrensel boyutlarda canlandırılarak insanlara sunulması büyük önem arz etmektedir. Çağlar öncesinin davranışlarını ve uygulamalarını şeklen günümüze taşımaktan ziyâde onların ruhunu ve evrensel niteliklerini yakalayarak insanların idrâkine sunmak esas kabul edilmelidir. Çünkü Hz. Peygamber bir dönemin değil, çağların Resûlü’dür. Bu sebeple onu dar çerçeve içerisine hapsederek anlatmak, getirdiği mesaja yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. İlmî ve akademik bir üslupla kronolojik olarak kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber’in örnek hayatının doğru anlaşılmasını ve yanlış algıların da izâle edilmesini amaçlamaktadır.



475,00 TL (KDV muafiyetli)
Yaşar Emrah Koşdaş - Endülüs'ün Fethi Ve Valiler Döneminde Berberîler /
31 Mart Salı 2020, 336 sayfa

Endülüs’ün fethi ve bu bölgede inşa edilen medeniyet unsurları, 15 asırlık İslâm tarihi içinde güzîde bir yere sahiptir. Bu tarih içerisinde yaklaşık 800 yıl gibi büyük bir dönemi kapsayan Endülüs tarihi, sadece Müslümanlar açısından değil, burada yaşayan farklı dinî ve etnik unsurlar açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu etnik mozaiğin en önemli parçalarından biri de Berberîlerdir. Onların sahip olduğu bu önemli konum, Endülüs’ün siyasî, askerî, içtimaî ve dini alanlarına, hangi boyutta etki ettiklerinin bilinmesini gerekli kılmaktadır. Bu hususu merkeze alarak gerçekleştirilen bu çalışma, 800 yıllık Endülüs tarihini anlamamıza da önemli derecede katkı sağlayacaktır.



142,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - Engellilik ve Dinler /
31 Mart Salı 2020, 368 sayfa

Engellilik, bu soruların en bariz şekilde ortaya çıktığı alanlardan biridir. Din, çok yönlü tezahürleri içerisinde, engelliliğin nasıl algılandığı ve engelli insanların tarihsel süreç içerisinde ne tür tutum ve davranışlara maruz kaldığının tespit edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda dinsel geleneklerin engelliliği nasıl açıkladığı ya da ne tür cevaplar ortaya koyduğu önemli bir soru olarak karşımızda durmaktadır. Bu noktadan yola çıkarak hazırlanan bu derleme kitap, engelliliklerin ve birtakım kronik hastalıkların dünyadaki farklı dinsel gelenekler içerisinde nasıl ele alındığı, yorumlandığı, ne tür teolojilerin ve yaklaşımların ileri sürüldüğü ve hangi adımların atıldığını ortaya koymayı amaçlamaktadır…


279,00 TL (KDV muafiyetli)
Ömer Karaoğlu - Haram Yiyicilik / İktisat Tarihi
07 Şubat Cuma 2020, 72 sayfa

Yazarın eserinde toplum ile ilgili tespitleri oldukça dikkat çekicidir.
“İnsan topluluklarında görülen asalaklık, çoğunlukla zamanında yararlı hizmetler görmekte olan toplum fertlerinin sonradan yararsız ve bundan dolayı zarar verici biçime dönüşmesinden ibarettir. Örneğin yiğit ve savaşçı adamlarıyla bir ülkeyi istila eden, dış saldırılardan kendilerini savunma vaadiyle o ülke halkından, uygun oranda cizye alan bir lider ve beraberindekiler söz verdikleri savunmayı yerine getirdiği sürece asalak sayılmazlar. Fakat bu cizyeyi senelerce aldıkları halde bir yabancı saldırısında çaresiz halkı kendi kaderlerine terk edip savuşurlarsa, tehlikeden sonra da tekrar cizye toplamaya başlarlarsa elbette o bedbaht memleket için zararlı asalaklardan başka bir şey olmazlar.”


96,00 TL (KDV muafiyetli)
Ömer Karaoğlu - Osmanlı İhtisab Uygulaması /
07 Şubat Cuma 2020, 136 sayfa

126,00 TL (KDV muafiyetli)
Ömer Karaoğlu - İzmir İktisat Kongresinden Türk Tüccarının İstedikleri / Tarih
05 Aralık Perşembe 2019, 224 sayfa

Birinci bölümde İzmir İktisat Kongresinde okunmak üzere Millî Türk Ticaret Birliği’nin hazırladığı ayrıntılı rapor yer almaktadır. Raporda dile getirilen görüş ve önerilerin İzmir kongresine ciddi biçimde yansıdığı anlaşılmaktadır. Bu bölüm, İzmir’deki İktisat Kongresi’nin önemi, Türk tüccarının hazırlıkları ve taleplerini içermektedir. İkinci bölümde “Ekler” adı altında Millî Türk Ticaret Birliği’ne ilgili çevrelerden iletilen 9 ayrı rapor yer almaktadır.


150,00 TL (KDV muafiyetli)
Ömer Karaoğlu - Emek ve Sermaye Mücadelelerinin Dini Çözümü / Tarih
05 Aralık Perşembe 2019, 96 sayfa

Batı Hristiyanlığının orijininden saptığı, bu dünyanın dinle olan esaslı bağlarını çözerek insanlığı başka arayışlara ve özellikle dünya iktidarı odaklı bir hedefe yönelttiği anlatılırken, batıda yaşanan sınıfsal çatışma ve gerilimlerin tam da bu yönelişten kaynaklanan doğal sonuçlar olduğu belirtilmektedir.



100,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Hazreti Peygamberi Doğru Anlamak -III : Medine Dönemi / İslam Tarihi
22 Ağustos Perşembe 2019, 392 sayfa

Allah Rasûlü’nü vahyin sınırları çerçevesinde sunmaya çalışarak bir peygamber algısının oluşması için mücadele etmek, kınanacak bir hareket değildir. Her şeye rağmen tarihin belli bir döneminde yaşamış olan Rasûlüllah’ı insanların anlayacağı, örnek alabileceği ve model kabul edebileceği şekilde takdim etmek erdemli bir eylemdir. Hz. Peygamber’i vahiy çerçevesinde anlatmaya çalışmak, eksikliklerini ortaya çıkararak onu itibarsızlaştırmak şeklinde asla algılanmamalıdır. İki milyon kilometre kareye yaklaşan sahada kurulu bir devleti idare eden Hz. Peygamber’in başarısında üstün ahlak sahibi, merhametli, mütevazı, sabırlı, affedici, hoşgörülü ve adaletli olması gibi özellikler etkili olmuştur. İlmî ve akademik üslupla kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber’in doğru algılanmasını amaçlamaktadır.


220,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - BEDENİMİZİN İŞGALCİLERİ - Dinlerin Bağımlılığa Bakışı / Teoloji
22 Ağustos Perşembe 2019, 342 sayfa

Bağımlılıkla mücadele deyince akıllara ilk planda tıbbi, klinik ve adli yaklaşımlar ve tedbirler gelse de bağımlılık türlerinin artması ve sorunun giderek büyümesinin hem mevcut yaklaşımları tartışmaya açtığı hem de insanları yeni arayışlara sevk ettiği söylenebilir. Bu çözüm arayışlarına dinsel geleneklerin önde gelen temsilcileri ve mensuplarının da katıldığı, çeşitli yaklaşımların ortaya konulduğu ve ileri sürülen fikirlerin zaman zaman birtakım tartışmalara yol açtığı görülmektedir. Bu tür yaklaşımların ortaya çıkardığı tartışmalar kanaatimizce sigara, alkol, uyuşturucu ve cinsel bağımlılık gibi konularda dinlerin verdiği yanıtların, dinsel metinlerdeki referansların ve geçmişte ortaya konulan yaklaşımların yeniden hatırlatılmasının ve ayrıca teknoloji bağımlılığı gibi ortaya çıkan yeni meselelerin bir şekilde açıklığa kavuşturulmasının önemini gözler önüne sermektedir. Nitekim bu çalışma söz konusu amaçla hazırlanmıştır.



205,00 TL (KDV muafiyetli)
Raşit Çavuşoğlu - Hicaz Yollarında Bir Sûfî - Mehmed İlhâmî’nin Hac Seyahatnâmesi / Seyahatnâme
22 Mart Cuma 2019, 224 sayfa

Dört ay süren kutlu yolculuğun Anadolu topraklarından Şam’a kadar olan kısmı demiryolu ile geçilmiş, Şam’dan Beyrut’a kadar ise karayolu ile devam etmiştir. Beyrut’tan Hicaz’a kadar olan güzergâh ise Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden geçilerek deniz yoluyla tamamlanmıştır. Mehmed İlhâmî, eserinde bir an önce Hicaz’a varıp vuslata erme iştiyakıyla yanan bir pervaneyi kendi şahsında resmeden ve beklenen kavuşmanın hasretiyle yanıp tutuşan ümitvâr bir âşıktır. Eser, bu yönüyle bir seyahatnâme olmanın ötesinde, mâşûkuna kavuşmanın yollarını arayan ve bu uğurda kendini yola adayan “insan-ı kâmil”in Anadolu’dan Hicaz’a maddi-manevi seyrini gözyaşlarıyla resmeden bir vuslatnâmedir.



197,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - Nedenleri ve Niçinleriyle YENİ DİNİ HAREKETLER / Teoloji
12 Aralık Çarşamba 2018, 464 sayfa

Ancak sahip oldukları inanç ve algılamalar ve uygulamaya koydukları pratiklerle ilgili görsel ve yazılı medyada çıkan haberler sayesinde insanlar YDH’lerden haberdar olmaya başlamış ve neticede seküler ve sözde rasyonel toplumlarımızda alternatif dünya görüşleri ve yaşam biçimlerini benimseyen ve sunan az sayıda insanın, görünüşte garip inanç ve uygulamaları insanların ilgi ve merakını cezbetmeye başlamıştır.
Yeni Dini Hareket’ler olgusunun farklı boyutlarına ilişkin makalelerden oluşan bu seçki, YDH’lerin ortaya çıkış sebepleri nelerdir, bu hareketleri bilinen klasik dinlerden ayıran temel noktalar hangileridir, YDH’lerle ilgili araştırmalarda ne gibi metodolojik sıkıntılarla karşılaşılmaktadır, YDH’lere kimler katılmaktadır, katılımcıları bu dinlere yönelten faktörler nelerdir, bu hareketlere katılımın temel sebebi beyinlerin yıkanması mıdır, yoksa bu normal bir ihtida süreci midir, YDH’lerde kadınlar ve erkeklerin rolleri nelerdir, bu hareketlerde bir cinsiyet ayırımı gözetilmekte midir, YDH’lerin şiddetle ilişkisi nasıl izah edilebilir, YDH’lerde ne tür ritüellere yer verilmektedir, YDH’lerde mehdi ve mesih inancının yansımaları karşımıza nasıl çıkmaktadır, YDH’ler konusunda Batıda ve ülkemizde hangi çalışmalar yapılmıştır, YDH’ler konusunda hangi film ve belgeseller hazırlanmıştır? gibi YDH’ler konusunda merak edilen başlıca sorulara yanıt aramak ve böylece okuru konunun tüm boyutlarından haberdar etmek amacıyla hazırlanmıştır.



310,00 TL (KDV muafiyetli)
Muhammet Yılmaz - Kur'an'da Peygamberlerin Evlatlarına Nasihatleri / Kur'an İlimleri
18 Ekim Perşembe 2018, 136 sayfa

95,00 TL (KDV muafiyetli)
Kenan Göçer - Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi / İktisat Tarihi
18 Ekim Perşembe 2018, 272 sayfa

Açılış tarihi itibariyle kaynaklar söz konusu hayır kurumunu, adında “hastane” geçen “ilk sivil hastane” olarak kabul etmektedir. Tanzimat sonrası başlayan ve bir modernlik görünümü olarak da beliren sivil hastane yapımı çalışmaları Bezmialem ile başlamış ve bizzat onun isim analığı yapmasıyla II. Abdulhamid’e kadar “Gureba Hastanesi”, II. Abdulhamid sonrası “Hamidiye Hastanesi”, sonra “Memleket Hastanesi” ve “Numune Hastanesi”, bugünlerde de içeriği değişmiş olarak “Şehir Hastanesi” adıyla dönüşümünü sürdürmektedir.


181,00 TL (KDV muafiyetli)
İskender Şahin - Kur'an'da Bir Defa Geçen Kelimeler / Kur'an İlimleri
18 Ekim Perşembe 2018, 184 sayfa

Kur'ân-ı Kerim, Belağat, Fıkıh, Kelam ve Tasavvuf gibi birçok disiplinin alt yapısını oluşturduğu için söz konusu disiplinlerle uğraşan araştırmacıların, onun kelimelerinin içerisinde barındırdığı anlamlara daima ihtiyaç duyacakları muhakkaktır. Dolayısıyla Kur'ân kelimeleri ile ilgilenen ilmin diğer ilimlere göre konumu, meyvenin çekirdeği ile gövdesi gibidir.

Bu minvalde biz de oldukça mühim olan Yüce Kur'ân'ın kelimelerini araştırma faaliyetinden uzak kalamadık ve bir vazife bilinciyle bu sahada bir çalışma ortaya koyduk. Eserimiz, Kur'ân-ı Kerim'de bir defa geçen kelimeleri Sami dilleriyle mukayeseli olarak özlü bir şekilde ele alıp incelemektedir. Bu yönüyle araştırmamızın bu sahadaki boşluğu önemli ölçüde dolduracağı ve yapılacak olan ilgili çalışmalara müspet yönde katkılar sağlayacağı kanaatini taşımaktayız.


142,00 TL (KDV muafiyetli)
İskender Şahin - Kur'ân'da Suyun Varlığı /
18 Ekim Perşembe 2018, 192 sayfa

Su konusunda bilimin ortaya koyduğu ispatlanmış veriler ile Kur'ân-ı Kerîm'in sunduğu hidayet ve hikmet odaklı bilgilerin bir arada değerlendirilmesi sayesinde, söz konusu hakîkatlerle yüklü mesajların muhataplar tarafından daha sağlıklı bir şekilde algılanacağı aşikârdır.

Esasen suyun insandan gizleyebileceği hiçbir şey yoktur. Tüm varlığıyla kendisini insana teslim eden suyun, varlığımızla ünsiyetinin daim olduğu bilinciyle hareket ettiğimiz müddetçe hakîkate erme ve ebediyete vasıl olma yolunda oldukça samimi, hikmetli, ilimle mücehhez, cömert ve bir o kadar da vefâkar bir hayat arkadaşımız olduğunun farkına varırız. Aksine, onu unuttuğumuz takdirde özümüzle olan güçlü bağlarımızı zayıflatmış oluruz ki bu da bizler için büyük bir kayıp olsa gerektir.


187,00 TL (KDV muafiyetli)
Ali İhsan Yitik - Batı'yı Aydınlatan Doğu / Doğu Dinleri
18 Ekim Perşembe 2018, 428 sayfa

Müslüman Türklerin Hindistan’a girişi de onuncu asrın sonlarında Gazneli Sultan Mahmut’un Hint seferleriyle başlamış, XII. Yüzyıldaki Muhammed Gurî döneminde devam etmiş ve Babür imparatorluğu ile zirveye çıkmıştır. Bu durum, bazı dönemlerde kesintilere uğramış olsa da bölgenin 1857 yılındaki İngiliz işgaline kadar devam etmiştir. Kısacası, Hint Yarımadasının özellikle kuzey ve orta bölgeleri yaklaşık yedi asır Türk-İslam egemenliğinde kalmıştır. Bugün Hindistan’ın dört bir yanında rastladığımız yüzlerce tarihi ve kültürel eser bu durumun en önemli şahitleridir.
Ayrıca sayıları 150 milyonu aşan Hint Müslümanlarının Türklere karşı özel bir muhabbeti söz konusudur. Hatta Hindistan’ın Tamil Nadu ve Kerala gibi Güney bölgelerinde Müslümanlara “Türk kökenliler” anlamında tulukkiyar denir.
Tercüme ve telif makalelerden oluşan bu kitabın gayesi, Hint dinsel yaşamını ve düşüncesini farklı boyutlarıyla Türk okuruna tanıtarak iki toplum ve kültür arasındaki köklü ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamaktır.


240,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Hz. Peygamberi Doğru Anlamak –II / İslam Tarihi
18 Ekim Perşembe 2018, 472 sayfa

Bir beşer olarak tarihin belli bir döneminde yaşamış olan Allah Rasûlü’nü insanların anlayabileceği, örnek alabileceği ve model kabul edebileceği şekilde sunmak vahyin öğretisine daha uygundur. Bu çalışma vahyin sınırları çerçevesinde bir peygamber algısını ortaya koymak için yola çıkmıştır. Yanlış peygamber algılarını Kur’ânî düzlemde ifade etme eylemi, onu itibarsızlaştırmak şeklinde asla algılanmamalıdır. Onu doğru anlamanın amacı, savunduğu ve uyguladığı temel ilke ve prensipleri hayatın her alanına yansıtmak olmalıdır. Bu bağlamda efsanevî anlatımların sıkça görüldüğü Mekke döneminde meydana gelen olayları ilmî ve akademik üslup çerçevesinde vahiy, tarihsel bağlam, akıl ve mantık süzgecinden geçirerek ele almayı amaç edinmiş olan bu eser, onun doğru anlaşılmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.


271,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Hz. Peygamberi Doğru Anlamak –I / İslam Tarihi
18 Ekim Perşembe 2018, 316 sayfa

Hz. Peygamber yaşadığı dönemde zihinsel sapmaların ve yanlış eğilimlerin: ‘‘Ben ancak rasûl olarak gönderilen bir beşerim’’ diyerek önüne geçmeye çalışmış ve insanların vahyin sınırları içerisinde kalması için mücadele etmiştir. Onun beşerîlikten uzaklaştırılarak model alınamaz konuma getirilmeye çalışılması, ona ve davasına hizmet etmekten uzaktır. Bu sebeple Allah Rasûlü’nün, Kur’ân çerçevesinde algılanması ve olağanüstülüklerin ise ihtiyatla karşılanması, onun hayat felsefesini daha anlamlı hale getirecektir. İlmî ve akademik üslupla kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber’in doğru algılanmasını amaçlamaktadır.


198,00 TL (KDV muafiyetli)
Alparslan Gazi Aykın - Fiziksel Aktivite Ve Yaşam Kalitesi / Araştırma
13 Temmuz Cuma 2018, 216 sayfa

Bu bağlamda elinizdeki kitap, gelecek nesillerin sağlıklı olabilmelerinin koşulu olarak fiziksel aktivite düzeyleri ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi konu edinmektedir. Fiziksel aktivitenin sağlığa, sağlıklı olmanın yaşam kalitesine ve sürdürülebilir kalkınmaya olumlu katkı sağlayabileceğinin ifade edildiği bu çalışma, fiziksel aktivite ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi açıkça ortaya koymaktadır.


149,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - Sınırlarda Dolaşmak - Dinlerin Eşcinselliğe Bakışı / Teoloji
13 Kasım Cuma 2020, 342 sayfa

Tarihte farklı coğrafyalarda bu tür sapmaların örnekleri bilinmesine karşın cinsellikle ilgili algı, tutum ve
davranışların modern dönemde her geçen gün daha fazla değiştiğine ve daha karmaşık meselelerin ortaya çıktığına
şahit olmaktayız. Nitekim cinsel alışkanlıkların ve tutumların giderek özgürleştiği bir zaman dilimini akla getirmesi
dolayısıyla yirminci yüzyılın birçok araştırmacı tarafından “cinsellik çağı” olarak nitelendirilmesi bu olguyu
yansıtmaktadır.
XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gey ve lezbiyen hakları hareketleri sayesinde özellikle eşcinsellerin sivil haklar
konusunda kendilerini daha görünür kılmaya başladıkları, bunun sonucunda son yıllarda hem eşcinsellik konusunda
hem de kendisini eşcinsel olarak niteleyen bireylere yönelik söylem ve davranışlarda önemli bazı değişikliklerin
yaşandığı ve bu durumun seküler kesimlerin yanı sıra dini cemaatler içerisinde de çeşitli tartışmalara yol açtığı
görülmektedir. Yaşayan dünya dinleri içerisinde farklı düzeylerde karşımıza çıkan söz konusu tartışmalar kanaatimizce
eşcinsellik meselesine dinlerin verdiği yanıtların, dinsel metinlerdeki referansların ve geçmişte ortaya konulan
yaklaşımların yeniden hatırlatılmasının ve ayrıca konuya ilişkin ortaya çıkan yeni meselelerin bir şekilde açıklığa
kavuşturulmasının önemini gözler önüne sermektedir. Nitekim bu çalışma söz konusu amacı gerçekleştirmek için
hazırlanmıştır.


216,00 TL (KDV muafiyetli)
Muhammed Ebû Zehre - En Büyük Mu’cize KUR'AN (Ciltli) / Kur'an İlimleri
02 Nisan Pazartesi 2018, 854 sayfa

Müfessirin bu sahaya yönelik ikinci önemli çalışması ise, 1969 yılında yazmayı planladığı tefsirinin mukaddimesi olarak başladığı ancak hacmi artınca müstakil bir kitap olarak yayımlama kararı aldığı 614 sayfadan oluşan el-Mu‘cizetü’l-Kübrâ: el-Kur’an (Nüzûlühû - Kitâbetühû - Cem‘uhû - İ‘câzühû - Cedelühû - Ulûmühû - Tefsîruhû - Hükmü’l-Ğınâi Bihî) adlı eserdir. İsminden de anlaşılacağı üzere, Kur’an’ın i‘câzî yönünün anlaşılması yolundaki çabalara büyük katkısı bulunan elinizdeki bu eser, Mushaf Tarihi, Tefsir Usûlü ve Tarihi, Kur’an’ın İ‘câzı ve Belâğatı, Kur’an’ın Muhtevası, Kur’an’da Had ve Cezalar, Kur’an’da Fıkhî ve Mâlî Muâmeleler, Kur’an’da Aile, Kur’an’da Uluslararası İlişkiler, Kur’an’da Kâinat ve İnsan, Kur’an’da İnsan Psikolojisi ve Hz. Yûsuf Kıssası, Kur’an’ın Tercümesi, Kur’an’ı Teğannî ile okumak gibi daha birçok önemli konuyu muazzam bir üslup ve yerinde tespitlerle ele alan hacimli bir kitaptır.

Deyim yerindeyse, Ebû Zehre bu eserinde bir çok sahadaki ilmî birikimini yansıtmak suretiyle Kur’an’ın farklı sahalardaki eşsiz i‘cazını ortaya koymaya, örneklerle bunları açıklamaya çalışmış ve zaman zaman da güncel tartışmalara soru cevap metoduyla çözümler üretmiştir.


TÜKENDİ
Muhammed Ebû Zehre - En Büyük Mu’cize KUR'AN / Kur'an İlimleri
14 Mart Çarşamba 2018, 854 sayfa

Müfessirin bu sahaya yönelik ikinci önemli çalışması ise, 1969 yılında yazmayı planladığı tefsirinin mukaddimesi olarak başladığı ancak hacmi artınca müstakil bir kitap olarak yayımlama kararı aldığı 614 sayfadan oluşan el-Mu‘cizetü’l-Kübrâ: el-Kur’an (Nüzûlühû - Kitâbetühû - Cem‘uhû - İ‘câzühû - Cedelühû - Ulûmühû - Tefsîruhû - Hükmü’l-Ğınâi Bihî) adlı eserdir. İsminden de anlaşılacağı üzere, Kur’an’ın i‘câzî yönünün anlaşılması yolundaki çabalara büyük katkısı bulunan elinizdeki bu eser, Mushaf Tarihi, Tefsir Usûlü ve Tarihi, Kur’an’ın İ‘câzı ve Belâğatı, Kur’an’ın Muhtevası, Kur’an’da Had ve Cezalar, Kur’an’da Fıkhî ve Mâlî Muâmeleler, Kur’an’da Aile, Kur’an’da Uluslararası İlişkiler, Kur’an’da Kâinat ve İnsan, Kur’an’da İnsan Psikolojisi ve Hz. Yûsuf Kıssası, Kur’an’ın Tercümesi, Kur’an’ı Teğannî ile okumak gibi daha birçok önemli konuyu muazzam bir üslup ve yerinde tespitlerle ele alan hacimli bir kitaptır.

Deyim yerindeyse, Ebû Zehre bu eserinde bir çok sahadaki ilmî birikimini yansıtmak suretiyle Kur’an’ın farklı sahalardaki eşsiz i‘cazını ortaya koymaya, örneklerle bunları açıklamaya çalışmış ve zaman zaman da güncel tartışmalara soru cevap metoduyla çözümler üretmiştir.


420,00 TL (KDV muafiyetli)
Emine Battal - KIYAMETİN GÖLGESİNDE: Yeni Dini Hareketler ve Şiddet / Teoloji
23 Aralık Pazartesi 2019, 248 sayfa

Dinsel ve mezhepsel temele dayalı bu tür çatışmalar, XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren her geçen gün şiddetini arttırarak varlığını sürdürmekte ve dünya gündemini önemli ölçüde etkilemeye devam etmektedir. Şüphesiz ki bu döneme damga vuran olaylar arasında 1970’li yıllardan itibaren başta Batı olmak üzere tüm dünyanın oldukça geniş bir yelpazeye yayılan tecrübelerine tanıklık ettiği Yeni Dini Hareketler tarafından gerçekleştirilen baskı, zulüm, beyin yıkama, adam kaçırma, cinayet, suikast ve toplu intihar gibi şiddet eylemleri de bulunmaktadır. Yeni Dini Hareketlerin zaman zaman şiddet eylemleriyle kendilerinden söz ettirmesi, söz konusu yapılanmalarda ortaya çıkan şiddetin temel dayanaklarının neler olduğu ve bunlar arasında teolojik unsurların da bulunup bulunmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. Bu noktadan hareketle hazırlanan bu kitap, Yeni Dini Hareketlerde hangi tür şiddet eylemlerine rastlandığını, uygulanan şiddetin kimlere dönük olduğunu ve şiddeti meşrulaştırmaya yönelik söylemlere yer verilip verilmediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.


162,00 TL (KDV muafiyetli)
Süleyman Turan - TANRI’NIN ENGELİ Mİ ENGELLİ TANRI MI? /
09 Şubat Cuma 2018, 232 sayfa

Bu teoloji bağlamında araştırmacılar, bir yandan Hıristiyan geleneğinde ortaya çıkan yaklaşımları kritiğe tabi tutarken diğer taraftan engellilik olgusunun zengin ve farklı anlamlarına ilişkin olarak “Erişim Teolojisi”, “Karşılıklı Bağımlılık Teolojisi” ve “Engelli Tanrı Teolojisi” gibi yeni birtakım bakış açıları ileri sürmektedir. Bu yaklaşımlar içerisinde kanaatimizce en dikkat çekici olan “Engelli Tanrı Teolojisi”, bu kitabın adına da ilham kaynağı olmuştur. Bu çalışma; Hıristiyan geleneğinde engellilik konusundaki referansların neler olduğu, engellilik olgusunun nasıl yorumlandığı ve engellilere yönelik ne tür yaklaşımların sergilendiği, Engellilik Teolojisi’nin nasıl ortaya çıktığı, geliştiği, kiliseler üzerinde ne gibi etkiler yarattığı ve bu teoloji bağlamında ileri sürülen yaklaşımların neler olduğu gibi temel sorulara cevap verme iddiasındadır.


150,00 TL (KDV muafiyetli)
Kenan Göçer - Osmanlı’nın Son İktisat Kitaplarından İLM-İ İKTİSAD DERSLERİ / İktisat
18 Aralık Pazartesi 2017, 200 sayfa

Bunların yanında İbrahim Fazıl Pelin’in (1886-1944) adı ise genellikle anılmaz. Mehmet Cavid Bey gibi liberal iktisat yanlısı ve Selanik Ekolü’nden olan Pelin, Osmanlı son dönemi maliyeci-iktisatçılarındandır.
İlm-i İktisad Dersleri, yazarın aynı adla yayınladığı eserin transkripsiyonudur. Yazarın hayatının yer aldığı ve adı geçen eserinin tanıtıldığı bu çalışma, dönemin akademik iktisat tartışmalarının yanı sıra, serbestî yanlısı görüşlerinin de sergilenmesi açısından eşsiz öneme sahiptir. Mehmet Cavid Bey’in İlm-i İktisad kitabından sonra Osmanlı’nın son iktisat ders kitabı yazarlarından olan Pelin’in İlm-i İktisad Dersleri 1914 yılında yayınlandı.
Adı geçen eserinden başka İktisâd-ı Zirâî (1330 [1914]), Bütçe (1332 [1916]), Muhtasar İktisad-ı Zirai (1341 [1925]), İktisad (1927), Arazi Terk ve İlhakında Devlet Borçları ve Lozan’da Osmanlı Borçlarının Taksimi (1939), Finans İlmi ve Finansal Kanunlar (1942) ve Finans İlmi Bütçe (1944) gibi kitapları ve çeşitli dergilerde yayınlanmış makaleleri de bulunmaktadır.



195,00 TL (KDV muafiyetli)
Kenan Göçer - Osmanlının İlk Ağır Sanayi Kitabı SANÂYİ-İ CESÎME / İktisat
18 Aralık Pazartesi 2017, 246 sayfa

İzmir’den çıkan Yeni Asır gazetesinin, Asır olarak Selanik’te çıktığından II. Meşrutiyet’te İstanbul’da Yeni Asır olarak çıkana kadar başmuharrirliğini de yapan Fazlı Necib, Osmanlı’nın ilk ‘ağır sanayi’ kitabı olan Sanâyi-i Cesîme’yi 1887 yılında Fransızcadan çevirir.
Daha çok 20. yüzyılın son çeyreğine girerken kamuoyunun aşina olduğu ‘ağır sanayi’ kavramının Osmanlı’da bir gündem olabileceğini düşünmek, dahası kavramın ete kemiğe bürünerek kitap olarak, İstanbul’dan sonra entelektüel ikinci merkez olan Selanik’ten çıkması da Sanâyi-i Cesîme’yi öne çıkartan bir özellik oluyor.
Kitabın Osmanlı aydınının ve dönemin ağır sanayi tahayyülünün sınırlarını vermesi açısından da eşsiz bir öneme sahip olduğu aşikâr.



215,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Hz. Peygamberi Doğru Anlamak / Tarih
18 Ağustos Cuma 2017, 304 sayfa

Hz. Peygamber yaşadığı dönemde zihinsel sapmaların ve yanlış eğilimlerin: ‘‘Ben ancak rasûl olarak gönderilen bir beşerim’’ diyerek önüne geçmeye çalışmış ve insanların vahyin sınırları içerisinde kalması için mücadele etmiştir. Onun beşerîlikten uzaklaştırılarak model alınamaz konuma getirilmeye çalışılması, ona ve davasına hizmet etmekten uzaktır. Bu sebeple Allah Rasûlü’nün, Kur’ân çerçevesinde algılanması ve olağanüstülüklerin ise ihtiyatla karşılanması, onun hayat felsefesini daha anlamlı hale getirecektir. İlmî ve akademik üslupla kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber’in doğru algılanmasını amaçlamaktadır.


198,00 TL (KDV muafiyetli)
Mehmet Şamil Baş - Osmanlı Türkçesi Okuma-Yazma Kılavuzu / Osmanlı Türkçesi
01 Eylül Çarşamba 2021, 336 sayfa

Elinizdeki bu eser, Osmanlı'nın konuşup yazdığı üç dilden mürekkep Osmanlı Türkçesinin kâide ve kurallarını on iki bölümde öğretmeyi amaçlamaktadır. Lisans öğrencileri ve konuya ilgi duyanlar için tasarlanan Osmanlı Türkçesi Okuma-Yazma Kılavuzu, transkripsiyonlu örnek kelimelerle ve kitabın sonundaki nesih, rik'a, nestalik ve hüsrev hatlarıyla yazılmış okuma parçalarıyla desteklenmiştir.



252,00 TL (KDV muafiyetli)
Raşit Çavuşoğlu - Gaziantepli Bir Halvetî Şeyhi Şâh Velî Ayintâbî Ve Risâletü’l-Bedriyye’si / Kaynak Metinler
11 Ağustos Perşembe 2016, 280 sayfa

Şâh Velî Ayıntâbî’nin, Ramazan 990/1582’de itikâfta iken tamamladığı Risâletü’l-Bedriyye adlı eseri, tasavvufî hakikatleri aktarmak, tarîkat mensubu mürid ve mürşidlere izlemeleri gereken yolu anlatmak için didaktik bir üslup ve dinî-tasavvufî remizlerden oluşan zengin bir örgü ile kaleme alınmıştır. Çalışmanın ana konusu olan ve müellif tarafından “Kitâb-ı aşk” olarak da isimlendirilen Risâletü’l-Bedriyye mesnevîsi bir bakıma, mecazî aşktan hakikî aşka doğru yol alan vuslat erlerinin izlemeleri gereken meşakkatli yolu (sırât-ı müstakîm) işlemektedir.



239,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - İslâm’da Eleştiri Kültürü / İslam Tarihi
09 Şubat Cuma 2018, 328 sayfa

Hz. Peygamber yaşadığı toplumda insanlarla yakın temas halinde bulunup onlara en iyi örnek model oluşturmuştur. Müslümanlar günlük hayatın gereği olarak birtakım yanlış davranışlar içerisinde bulunmalarından dolayı bazen âyetler nâzil olmuş bazen de bu eylemler Hz. Peygamber’in hadislerine konu olmuştur. Bu bağlamda sahâbenin davranışları karşısında Hz. Peygamber’in tavrının, onları anlama ve algılama noktasında Müslümanlara önemli bir bakış açısı kazandıracağı aşikârdır. Sahâbîlerin, Rasûlüllah’ın bazı davranışlarına itirazda bulunması, fikir ve ifade hürriyetinin ne kadar sağlam temeller üzerine oturduğunu göstermektedir. Hz. Peygamber’in vefatından sonra sahâbîlerin karşı karşıya kaldığı en önemli problem, halifenin kim olacağı meselesidir. Bu bağlamda Müslümanların yönetimi ele geçirmek için birbirleriyle kıyasıya mücadelesi, eleştiri kültürünün yaygınlaşmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır Bu vesileyle ilmî ve akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, Allah’ın Peygambere, Peygamberin sahâbeye, sahâbenin sahâbeye bakışını eleştirel bir yaklaşımla ortaya koymayı amaçlamaktadır.



206,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - İslam Tarihinden Yansımalar / İslam Tarihi
11 Ağustos Perşembe 2016, 292 sayfa

Özelde İslâm Tarihi denildiği zaman Hz. Peygamber ve sonraki dönmelerde halkın çoğunun Müslüman olduğu irili ufaklı pek çok Müslüman devlet anlaşılmaktadır. Bu devletler içerisinde idarî, siyasî, askerî, dinî, ictimâî ve iktisadî sahalarda devletin halkla, halkın halkla ilişkilerinden doğan birtakım hadiseler meydana gelmiştir. Bu hadiselerin meydana gelmesinde ve çözülmesinde şahısların tutum ve davranışları oldukça önemlidir. Bu sebeple belirleyici ve etkileyici konumda bulunanların menfaat duygularından ve ihtiraslarından uzak durmaları gerekmektedir. Bu duygu ve düşüncelerinden kurtulamayanların ülkelerini felakete sürükledikleri tarihen bilinen bir gerçektir. Bu eser, yazarın çeşitli ilmî ve akademik dergilerde yayımlanan dokuz makalesinden oluşmaktadır. Akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, daha sonra yapılacak ilmî çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.



190,00 TL (KDV muafiyetli)
Murat Dağıtmaç - Sosyal Medya Bizi Neden kullanır / İnceleme-Araştırma
18 Eylül Cuma 2015, 216 sayfa

Türkiye’de bir çok kişiye “Sosyal Medya güvenilir bir mecra mıdır?” diye sorulsa bir çok kişi “Hayır” diyecektir. İnsanlar kendisini güvende hissetmediği bir mecrada neden bulunur?

Ticari kurumlar, STK’lar, Eğitim Kurumları ve en önemlisi bireyler, sosyal medyayı doğru kullanıyor mu?
Yoksa, sosyal medya mı insanları kullanıyor?



149,00 TL (KDV muafiyetli)
Taha Özhan - Post-Tutelage Regime And 2002 Revolution / Politika
07 Mayıs Perşembe 2015, 248 sayfa

In light of these developments, the military-bureaucratic guardianship regime seized the opportunity to consolidate its power through the post-modern coup of February 28, 1997.

The above-described political, economic and democratic wreckage remained unaltered until the November 2002 parliamentary elections, when Recep Tayyip Erdoğan’s Justice and Development Party, or AK Party, which had been established just 15 months prior, won a landslide victory to form a single-party government. The party, which remains undefeated to this day, came to be known as a reformist movement in Turkish politics. The AK Party years thus marked a period of major ruptures and transformation in key issues.

A number of key issues represented the main items on the nation’s agenda during the 13 years of transformation between 2002 and 2015. This book includes several articles engaging the 2002 revolution in chronological and logical order
In this sense, the study entitled Turkey and the Crisis of Sykes-Picot Order: From Foreign Relations to Foreign Policy attempts to provide a multi-dimensional account of Turkish foreign policy during the thirteen years of AK Party rule.



206,00 TL (KDV muafiyetli)
Taha Özhan - Turkey And The Crisis Of Sykes-Picot Order / Politika
07 Mayıs Perşembe 2015, 272 sayfa

Consequently, foreign affairs practically replaced foreign policy.
One could criticize the foreign policy approaches that influenced post-Ottoman Turkish elites. Considering the circumstances of this period, however, there is little doubt that isolationism was not just a policy decision. At a time when the Sykes-Picot borders emerged in the Middle East, the Ottoman Empire was unable to meet political and economic challenges. The contemporary foreign policy debate in Turkey, in this regard, deals with the question of whether or not the country ought to stand guard over the Sykes-Picot regime, which cannot be simply given up nor an obligation immune to change. There is nothing odd about those, who failed to grasp that the people and governments of the Middle East were going through a Sykes-Picot century and mistook the obligatory stance for an ideal policy, rushed back to twentieth-century reflexes when the first signs of change surfaced.

In this sense, the study entitled Turkey and the Crisis of Sykes-Picot Order: From Foreign Relations to Foreign Policy attempts to provide a multi-dimensional account of Turkish foreign policy during the thirteen years of AK Party rule.



215,00 TL (KDV muafiyetli)
İsmail Aykanat - Cemal Süreya’nın Şiirlerinde Kadın / İnceleme
11 Mayıs Pazartesi 2015, 96 sayfa

Şiir çevirisi konusunda da ciddi çalışmaları bulunan Cemal Süreya, geniş Fransızca bilgisi ve kültürü ile kaynak ve hedef dilde modern şiirin edebî ve teorik yansımalarını yakından inceleme fırsatı elde etmiştir. Kazanım ve tecrübelerini şiirlerine, şiirinin dokusundaki erotik ve pornografik noktalara, “İlahi yasaklar karşısında kendini özgür duyumsama” sayılabilecek uygulamalarla aktarmıştır. Zaman zaman bilinç katmanından bilinçaltına inerek, şiir evreninin anlam ve imge potansiyelini artırmıştır. Onun imgelerine, şiirindeki iki konuya, erotizm ve pornografiye okurun rahatça sızamayacağı bir kapı aralama olarak bakılabileceğini söyleyebilirim. Okur onu, sanki şiirine hâkim olan bu iki noktayı yakalayabilmek için okumaktadır.



86,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Moğollar Arasında İslamiyetin Yayılışı / İslam Tarihi
09 Mart Cuma 2018, 472 sayfa

İslâm dünyasını kasıp kavuran, Müslümanlara dünyayı dar eden, zihinlerde yarası sarılmaz hatıralar bırakan ve insanlık tarihini değiştiren Moğollar, İslâm kültür ve medeniyeti karşısında nasıl aciz kaldılar?

İnsanı şaşırtan ve hayretler içerisinde bırakan merhamet ve şefkat yoksunu insanlar hangi sebeplerden dolayı İslâm'ı kabul ettiler? Yok etmek için geldikleri İslâm'da kendilerini bulan Cengiz Han'ın torunları İslâmiyeti daha geniş alanlara yaymak için ne tür faaliyetlerde bulundular?

Akademik bir üslupla hazırlanan bu eser "Moğollar Arasında İslâmiyetin Yayılışı" hakkındaki tüm sorulara cevap bulmaya çalışmakta ve yapılacak ilmî çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktadır.



272,00 TL (KDV muafiyetli)
H. Ahmet Arslantürk - Dördüncü Mehmed Saltanatında İstanbul - Risâle-i Kürd Hatîb / Tarih
03 Kasım Pazartesi 2014, 108 sayfa

Bazen de kişilik tahlili yaparak, yönetim konusunda tenkitte bulunur. Yazarın anlatısı özellikle 17. yüzyılın ortalarında İstanbul’daki esnaf ve halk hareketliliği ve devletin mali durumu hakkında bilgileri içermektedir. Risâle’nin bir başka önemli yanı ise IV. Mehmed’in annesi Valide Turhan Sultan’ın himaye ettiği hayır işleri ve mimari faaliyetleri hakkında bilgi vermesidir. Özellikle Valide Sultan’ın İstanbul Eminönü’nde inşasını tamamlattığı Yeni Cami’nin açılışının tasviri oldukça ayrıntılıdır. Yazar, Valide Sultan’ı: “Vâlide Sultân hazretlerinün hayrât ve hasenâtına nihâyet yokdur ve ahlâk-ı hamîdesi gibi âsârı çokdur. Cümleden biri dahi mahrûse-i İstanbul’da Emînönü dimekle ma‘rûf mahalde binâ itdükleri câmi‘-i şerîfdür ki nazîri görülmemiş ve adîli işidilmemişdür” ifadeleriyle tanıtır. 17. yüzyılın ortalarına ait bu risâle IV. Mehmed saltanatı yıllarına bir pencere açıyor ve devri farklı yönleriyle gözlerimizin önüne seriyor.



180,00 TL (KDV muafiyetli)
İhsan Arslan - Muktedir Billâh Döneminde ABBÂSÎLER / Tarih
18 Temmuz Cuma 2014, 442 sayfa

İslâm Tarihi boyunca dünya coğrafyasının çeşitli bölgelerinde bazıları kısa bazıları da uzun süreli birçok İslâm devleti hüküm sürmüştür. Yaklaşık olarak bir asra yakın varlığını devam ettiren Emevîler’den sonra tarih sahnesinde uzun yıllar varlığını devam ettirecek olan Abbâsîler ortaya çıkmıştır. Siyasî, idarî, askerî, dinî, ilmî ve ictimaî sahalarda önemli değişikliklerin meydana geldiği Abbâsîler’in tarihî seyri içerisinde hem dirayetli ve kudretli halifeler hem de isyanlara ve iç karışıklıklara sebebiyet veren pek çok halife iş başına gelmiştir.
Muktedir Billâh, tarihçiler tarafından Abbâsî Devleti’nin yeniden canlanma ve toparlanma dönemi olarak kabul edilen babası Mu’tazıd ve kardeşi Müktefî’den sonra çocuk denecek yaşta hilâfete gelen ve yirmi beş yıl iktidarda kalan son dönem Abbâsî halifeleri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Onun çocuk denecek yaşta hilâfete gelmesi; önceki dönemin canlılığını devam ettirememesi; yönetimde kadınların, komutanların ve vezirlerin söz sahibi olması; devlet erkânı arasında iktidar mücadelesi yüzünden on beş vezirin işbaşına gelmesi ve üç darbenin yapılması; içte ve dışta devletin zaafa uğramasıyla iç isyanların meydana gelmesi ve özellikle Karmatîler’in büyük bir sorun oluşturması; Fatımîler’in Abbâsî topraklarına göz dikmesi ve Bizans’ın Abbâsî Devleti’nin sınır boylarına saldırması bu dönemi oldukça önemli hâle getirmektedir.


255,00 TL (KDV muafiyetli)
Mehmet Şamil Baş - Aydınlı Bir Uşşâki Şeyhi - Ömer Hulûsî Ve Dîvân’ı / Akademik
07 Mayıs Çarşamba 2014, 600 sayfa

“...Nâzenînlik bir haldir bir tarikat adı değildir. Mâşûkuna doğru iz süren Mecnûn misali âşık o anki haline göre gâh rağbet, gâh cünûn, gâh ümîd gâh perişanlık emâreleri izhâr eder. Tevhîd'e kadar devam eden bu inkilâblar Hak yolcusunun bir bakıma eğlencesidir. Bir hâlden bir hâle geçerek devam eden bu kovalamacada en zevkli kısım Nâz yapma hâlleridir. Bir samimiyet, bir kurbiyyet, bir işveli edâdır nâzenînlerin yaptığı. Tıpkı kalender, melâmet, fetâ, cîvânmerd halleri gibi bir âşık hâlidir nâzenîn neşvesi. Bu neşveye sahip olanlar itikatta Şeyh-i Ekber Muhyiddîn-i Arabî’nin şuhûd, vücûd ve Tevhîd derslerini tâkib ederler. Amelde ehl-i melâmettirler, ehl-i kalenderdirler, ehl-i fütüvvettirler…
…Netice olarak Şeyh Ömer Hulûsî Baba defâaten görüleceği üzre ekberî, melâmî ve nazenîn neş’ede bir Uşşâkî mürşididir. Ve onun şiirlerinden meydana gelen divanını Türk-İslam Edebiyatı sahası akademisyenlerinden muhterem Dr. Mehmet Şamil BAŞ kardeşim muhtelif nüshaları karşılaştırmak suretiyle başarıyla tesis etmiştir. Kendisini tebrik ederim. Sa’yi meşkûr olsun…”

Prof.Dr. Mahmud Erol Kılıç



378,00 TL (KDV muafiyetli)
Beyhan Kanter - Şiirsel Kimlikten Mekânsal Sınırlara /
01 Haziran Cumartesi 2013, 440 sayfa

İçinde yaşadığı toplumla uzlaşamayan bireyin iç bunaltlarını yansıtrken toplumsala dokunmak zorunda kalan ve toplumsala başkaldıran İkinci Yeniciler, şiirlerinde bireyi özellikle “mekân aidiyet” ve “zorunluluk” üzerinden değerlendirirler. Bu bağlamda İkinci Yeni şiirinde, mekân belirleyici bir unsur olduğu gibi şiirlerin ana damarı da mekân-insan ilişkisi yönünde atar.



255,00 TL (KDV muafiyetli)
- Gırnâtî Seyahatnamesi’nin XVI. Yüzyılda Yapılmış Bir Tercümesi /
01 Nisan Pazar 2012, 264 sayfa

Endülüslü seyyah Ebû Hâmid Muhammed el-Gırnâtî (ö. 1169) Mısır, Şam, Bağdat, Türklerin yaşadığı Başkırt gibi kuzey bölgeleri ile Doğu Avrupa’ya yaptığı yolculuklarını Arapça kaleme alıp Tuhfetü’l-Elbâb ve Nuhbetü’l-A’câb adını vermiştir. Bu seyahatname XVI. yüzyılda, Kânunî Sultân Süleyman’ın oğullarından Şehzâde Bâyezîd’in (ö. 1562) emri ile ismi belirsiz bir mütercim tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir. Elinizdeki kitapta, bir incelemeyle birlikte bu tercümenin metnine yer verilmiştir.







Tükendi
- Şerîfî Dîvânı /
01 Nisan Pazar 2012, 404 sayfa

Şerîfî’nin ortalama yirmişer beyitlik gazellerden oluşturduğu dîvânı bu yönüyle Türk edebiyatında sıradışı bir örnektir. Dîvânda her gazelden önce şiire konu edilecek âyetin metni verilmektedir. Şairin farklı konulardan seçtiği âyetlerin geneli Allah’ın varlığı, birliği, insanlara verdiği nimetler, insanlardan istekleri gibi konulardan seçilmiştir. Bunun dışında Hz. Peygamber, dört büyük halife, sahabe ve velilerin övülmesiyle tevekkül, sabır, şükür, cömertlik, cimrilik, ölümün kaçınılmazlığı, cennet ve cehennem ehlinin durumu gibi konular, seçilen âyetlerin tefsirleri bağlamında ele alınmıştır. Okuyucuya Kur’ân-ı Kerîm’in genel muhtevâsını sunan ve yaklaşık 4000 beyitten oluşan bu eser, Kur’ân-ı Kerîm’in manzum bir tefsiri olarak hem edebî hem de dînî bakımdan büyük bir önem arzetmektedir.


Stoku tükendi.
- Eğirdirli Münevver Bir Ailenin Hikâyesi /
01 Nisan Pazar 2012, 259 sayfa

Soyu Hz. Peygamber’e uzanan bu aile, ilim ile tasavvufu birbirine yaklaştıran Zeyniyye tarikatının Eğirdir’deki temsilciliğini yapan şeyhler yetiştirdiği gibi, XVI ve XVII. yüzyıl Osmanlı ilmiye teşkilatında müderris ve kadılık yapan birçok kişi yetiştirmiştir. Bunlar arasında Anadolu ve Rumeli kazaskerliği ile nakîbüleşrâflık yapan Şerîf Mehmed (ö. 1631), III. Mehmed döneminde sarayla içli dışlı olacak kadar parlak bir kariyer yapmıştır.


TÜKENDİ
- Üsküdarlı Aşkî’nin İki Tasavvufî Mesnevîsi /
01 Nisan Pazar 2012, 116 sayfa

Bu kitapta, daha evvel sadece Dîvân’ı bilinen şairin henüz tespit edilmiş iki tasavvufî mesnevisi konu edilecektir. İranlı meşhur mutasavvıf-şair Ferîdüddîn Attâr’ın Muhtârnâme adlı eserinin müntehab tercümesi ile büyük oranda Azîzüddîn Nesefî’nin görüşlerine dayanan Menâzilü’s-Sâlikîn isimli bu iki mesnevî birer incelemeyle birlikte bu kitapta yerlerini alacaklardır.


Stoku tükendi.
- Hadikatü'l Fünun /
01 Nisan Pazar 2012, 206 sayfa

İslâmiyetin kabulünden sonra Araplar arasında sadece edebî tenkit şeklinde var olan belâgat uzun süre Kur’ân-ı Kerîm’in manasını iyi anlayabilmek amacıyla tefsir ve kelâm ilimleriyle bağlantılı olarak ele alınmış ve böylece belâgat ilmi bağımsız bir ilim haline gelmiş; mantık, felsefe ve edebiyatın ağırlıklı olduğu farklı belâgat ekolleri oluşmuştur. Türk Edebiyatında belâgat ile ilgili ilk eserler Arapça yazılmış olup Türkçe yazılan eserler de genellikle Miftah, Telhis ve Mutavvel gibi önemli eserlerin şerh ve tercümelerinden oluşmaktadır.

Bir belâgat kitabı olan Hadîkatü’l-Fünûn, gerek belâgat ve fesahat konularındaki ayrıntılı açıklamalar, gerekse de konuların geniş anlatımı ve Türkçe şiir örneklerinin çokluğuyla Türkçe belâgat kitapları arasında önemli bir yere sahiptir. Şerîfî’nin klasik belâgat geleneğini doğrudan yansıtmak yerine faydalandığı kaynaklardaki yanlış ve yetersiz bulduğu bilgileri eleştirmesi, tartışmalı meselelerde kendi görüşlerini de belirtmesi Hadîkatü’l-Fünûn’a orijinal bir çehre kazandırmaktadır.


Stoku tükendi.